Malatya Türküleri ve Folklor


 

Malatya, doğu ile batıyı, eski ile yeniyi velhasıl güzel olan herşeyi bünyesinde barındırır, yeşertir ve kendi rengine boyar. Malatya kültürünün bu zengin biriki-minden; aşıkları, ve halk oyunlarından bahsedelim biraz.

 

Halk Aşıkları:Türkü bir köprüdür,insanı insana, köyü köye, gurbeti sılaya bağlar.

Halk şairleri aslında Hak aşıklarıdır. Her ne kadar halka mal olsalar da bir yönleri Hakk’a dönüktür. Gurbet bu dünya dediğimiz bekleme salonudur. Birkaç günlüğüne konaklanan handır. Asıl sıla, hakiki memleket ahiret alemidir.

   Türküler bizim hatıralarımız, önce gençlik sevdamız, sonra pişmanlıklarımız ve ahir ömrümüzde sığındığımız inzivalarımız.
   
  Malatya, güzel aşıkların şu yalan dünyayı harmanladıkları türkünün diyarı. Malatyalı aşıklar, orta Anadolu aşıklık geleneğinin özelliklerini taşırlar, Özellikle 20. Yüzyılda, güçlü aşıklar yetişmiştir Malatya’da.
Türk tarihinin kader çizgisinde önemli aktörler olan siyasi v askeri şahsiyetlerin yanında ilmi ve ebedi şahsiyetlerde yetişmiştir, bereketli Malatya toprağında.
Mehmet Niyaz-i Mısri (ö.1693), Hekimhanlı Sadık (1771-1837), Usuli (ö.1538), Rengi (1817-1830), Remzi (1848-1907), Pervane (ö.1919),...Darende, Arguvan ve Arapgirli aşıkların dışında, günümüz aşıklarından Hektimhanlı Aşık Kadim, Barak Yaylası’ndan Mahmut Coşkuner aklımıza ilk gelen isimlerdir.
1953’de dünyaya merhaba diyen Hekimhan’ın Hacılar köyünden Aşık Kadim Mahlası Yusuf Kenan Gözcü’yü hatırlarken, rahmete kavuşan Aşık Mahmut Coşkuner’i de unutmak olmaz.
Doğaçlama (irticali) söyleyen ve dünyayı gönül gözüyle Fehmi Gür, “Zamana Göre” de şöyle seslenir:
 
                                   Deniz unu deniz, dikkat edelim
                                  Dümen bozulursa gemi yan gider,
                                  Mesafe uzaktır tezce varalım;
                                   Elimizden saat gider, gün gider...

  Malatyalı; babadır, amcadır, kirvedir, ağadır, haladır, bacıdır. Yeni güne çıkmış bebedir. Ne olursa olsun türkü söyler, türkü dinler aşıkların dilinden.

Malatya’da aşık, türkülerle analı-babalı, türkülerle öksüz ve yetimdir. Bir güvercin yüreği kadar kıpır kıpırdır yüreği. Türküsünde, deyişinde hüzün Allah’adır önce, sevgiliye sonra kemaliyle hakiki sevgiliye kavuşmadıkça gönlünün kavgası dinmez. Hep bir çocuk kadar katışıksız ve arı hayata çağırır insanı.

  Kalkın Halaya Samaha: Türküyü söyleyen halayı da çeker. Malatya halayın merkezi, karışık oyunların oynandığı bir memlekettir. Oyunları da türküleri gibi çeşitli ve zengindir.

 Malatya halk oyunları samah ve halay olmak üzere iki gruptur.

 Malatya çevresinde Hızır Samahı, Bozok Samahı (Kırklar Samahı), Demdem Samahı (Dem Geldi Samahı), Arguvan Samahı, Kırat Samahı gibi samahlar oynanır.

  Halaylar, Malatya yöresinde davul ve zurna eşliğinde oynanan hareketli, canlı ve cıvıl cıvıl oyunlardır. Bölge’de “Halay çeke”, “Dilan çekme” olarak anılır. 7,9  ve 11 kişiyle oynanabilen Halayın başını tutana “Halay Başı”, sonrakine “pöçcü” derler.

  Halaya davul, zurna, kaval, bağlama, tef, darbuka, klarnet, saz ve cura gibi çalgılar verir. Halk oyunlarının bazıları ise şunlardır: Ağırlama, Alkışta, Aşırma Halayı, Arapgir Halayı, Bapuri, Berde, Beşayak, Çarşı Halayı, Çeçer, Cezayir oyunu, Dillan, Değirmenci Halayı, Gelin Halayı, Gerzani Halayı,...


Malatya türküleri halk türküleri gelenegi içinde çok önemli bir yere sahiptir özellikle gurbet ve sevda türküleri ağırlıktadır ve en önemlisi agızlar açısından arguvan ağzı halk müziği içerisinde en önemli yere sahiptir....

en çok bilinen ve dilden dile dolaşan Malatya Türküleri ;


Aşağıdan Gelir Omuz Omuza
Aşağıdan Gelir Omuz Omuza
Çiğdem De Karışmış (Aman Aman) Güle Nergize
Benden Selam Söylen O Vefasıza


Baba Bayramınız (Aman Aman) Mübarek Olsun
Kirve Bayramınız (Aman Aman Aman) Karalı Geçe
Duvara Yaslandım Sigaram İçem
Yağlı Kurşun Geldi (Aman Aman) Ben Nire Gaçam
Kanadım Yoktur ki Havaya Uçam

Baba Bayramınız (Aman Aman) Mübarek Olsun
Kirve Bayramınız (Aman Aman Aman) Karalı Geçe

Yorgun Yorgun Vardım Orak Biçmeye
Köyün Çeşmesinden - Bir Su İçmeye
Yağlı Kurşun Gelir Ciğer Deşmeye

Baba Bayramınız (Aman Aman) Mübarek Olsun
Kirve Bayramınız (Aman Aman Aman) Karalı Geçe



Malatya/Akçadağ Türküleri

Akçadağ'ın Düzüne Canım Oy Oy Gülüm Oy Oy
Buğday Ektim Yüzüne Canım Oy Oy (Gülüm Oy Oy)
Ben Gönlümü Kaptırdım Canım Oy Oy Gülüm Oy Oy
Bir Hayının Kızına Canım Oy Oy
(Bir Zalımın Kızına Gülüm Oy Oy)

Akçadağ Köyü Yazı Canım Oy Oy Gülüm Oy Oy
Şu Gelen Kimin Kızı Canım Oy Oy (Gülüm Oy Oy)
Beni Bir Güzel Vurdu Canım Oy Oy Gülüm Oy Oy
Açtı Galbime Sızı Canım Oy Oy (Gülüm Oy Oy)

Ekinler Ekiliyor Canım Oy Oy Gülüm Oy Oy
Bülbüller Ötüşüyor Canım Oy Oy (Gülüm Oy Oy)
Yarimden Mektup Gelmiş Canım Oy Oy Gülüm Oy Oy
Yüreğim Tutuşuyor Canım Oy Oy (Gülüm Oy Oy)


Kime Kin Ettin De Giydin Alları

Kime Kin Ettin De Giydin Alları
Yakın İken ırak Ettin Yolları
Mihnet İle Yetirdiğim Gülleri
Vardıp Gittin Bir Kötüye Yoldurdun

Sen Beni Sevseydin Arar Bulurdun
Zülüflerin Telinden Bağlar Dururdun
Madem Ayrılmakmış Senin Muradın
Niye Beni Ateşine Yandırdın

Sen Seni Topla Da Kuşağın Kuşan
Ayrılır Mı Senin Sevdana Düşen
Sefa Geldin Diye Sarıp Sarmaşan
Niye Benden Muhabbeti Kaldırdın

Hicrani'yem Der Ki Bakın Halına
Dağlar Dayanmıyor Ah-Ü Zarıma
Elim Ermez Oldu Kisp-Ü Karıma
Çünkü Gülyüzlümü Elden Aldırdım



Sabahtan Cemalin

Sabahtan Cemalin Seyran Eyledim
Eyledin Gönlümü Perişan Dilber
Hayli Demden Gezdim Gurbet Elleri
Kimseler Halimden Sormadı Dilber

Sensiz Garip Gönlüm Karar Eylemez
Eser Bad-ı Saba Zilfin Irganmaz
Sen Gidersen Dertli Gönlüm Eylenmez
Dedim Ver Bergüzar Telinden Dilber

Gamzeyi Zilifin Mis Gibi Kokar
Yarelerim Göz Göz Hışmınan Bakar
Cemalin Görenler Cenneti Neyler
Sandım Güneş Doğmuş Yüzünden Dilber

Sen İrfan Kuşusun Gider Gelmezsin
Gelir Bizde Baki Mihman Kalmazsın
Seni Uçuranlar Murad Almasın
Kim Seni Uçurdu Yuvandan Dilber


Abdal Pir Sultan'ım Cemalin Güzel
Katipler Oturmuş Vasfını Yazar
Naiblerin Saf Saf Yolunu Gözler
Benim İçin Kalma Yolundan Dilber


İki Keklik Seke Seke

İki Keklik Seke Seke (Gurban)
Bizim Eli Yol Eyledi
Guş Dilinden Bilmez İdim
Yar Beni Bülbül Eyledi
Yaradana Gurban Olam

Alınan Mı Alınan Mı
Altınların Korunan Mı (Lele)
İstedim De Vermediler
Gaçırayım Zorunan Mı

Şu Dağların Öte Yüzü
Güneş Vurur Erir Buzu
Seni Be Zalımın Kızı
Yüreğime Vurdu Sızı
Yaradana Gurban Olam

Alınan Mı Alınan Mı
Altınların Korunan Mı (Lele)
İstedim De Vermediler
Gaçırayım Zorunan Mı

Çalımıyım Çalımıyım (Lele)
Ben Çalının Dalımıyım
Eller Erdi Muradına
Ben Bir Bahtı Karalıyam
Yaradana Gurban Olam

Alınan Mı Alınan Mı
Altınların Korunan Mı (Lele)
İstedim De Vermediler
Gaçırayım Zorunan Mı



Malatya/Arapgir Türküleri

Arzusun Gıldığım Dilber

Arzusun Gıldığım(Çektiğim) Dilber
Dert Bana Yar Oldu Gel
Hasretinle Gara Bağrım
Yandı Büryan Oldu Gel

Hasretinden Nazik Bahtım
Şu Alemde Mayil Etmez
Alemin Zevki Sefâsı
Bana Zindan Oldu Gel

Lisanın Bildiğim Eller
Lebinden Emdiğim Ballar
Dost İle Sürdüğüm Demler
Küllü Yalan Oldu Gel

Ol Habibin Başı İçin
Gedübelde Tez Gelesin
Müddailer Demesinki
Kavli Yalan Oldu Gel

Ey Nesimi Can Nesimi
Hak Evinde Gülbenk Çeker
Arıdıp Galbim Evini
Haktan Ferman Oldu Gel

Dost Senin Aşkın Ateşin
Yaktı Yandırdı Beni
Pir Senin Mah Cemalin
Mahi Taban Oldu Gel


Akıp Giden Zaman...
 
Atatürk Diyor Ki;
 
 
Milli egemenlik
öyle bir nurdur ki,
onun karşısında zincirler erir,
taç ve tahtlar batar,
mahvolur.
Milletlerin esirliği
üzerine kurulmuş müesseseler
her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.


Günün Sözü
 
HAVA DURUMU
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol